Göğüs Küçültme Ameliyatı

Estetik operasyonların geçmişe göre daha yaygın yapılıyor olması ve teknolojinin de getirmiş olduğu avantajlar sayesinde meme estetiği ameliyatları en çok yapılan estetik ameliyatlardan biridir.

Bunlar kendi içinde meme büyütme, meme küçültme ve meme dikleştirme ameliyatları olarak ayrılır. Meme büyütme kendini mutsuz hisseden ve özgüvenini kaybetmiş birçok kadın için umut kaynağı olmuştur. Meme küçültme ve meme büyütmeye  dair her şey bu yazımızda yer alacak olup yazımızın sonunda konuyla ilgili aklınıza takılan tüm sorulara cevap bulmuş olacaksınız.

Meme Protezi Nedir?

İnsanlar genellikle meme protezi ve silikon arasında nasıl bir fark olduğunu merak ederler. Ancak özellikle belirtmek gerekir ki ikisi birbirinden farklı şeyler değildir. Meme protezi silikon malzemeden üretilen ve çeşitleri olan bir dolgu malzemesidir. Yani meme estetik operasyonlarında kullanılan silikon malzemelerin medikal  ismi meme protezidir. 

Meme Protezi Çeşitleri Nelerdir?

Meme protezleri içerdikleri malzemenin cinsine göre iki ayrı gruba ayrılmaktadır. İkisinin de dış kısmı katı silikon malzeme ile kaplıdır ancak içeriklerinde farklılık bulunur. 

• Meme protezlerinden ilki içeriğinde tuzlu su bulunan ve saline-filled olarak isimlendirilen protezdir. Diğer çeşide göre kullanımı daha az olmasına rağmen birçok cerrah tarafından hala tercih edildiğini söyleyebiliriz. Saline-filled meme protezlerinin içinde tuzlu su (serum fizyolojik) olduğu için herhangi bir boşalma durumunda vücuda yayılacak serum fizyolojik  vücut tarafından emilir, bu nedenle oldukça güvenlidir.  
• Diğer meme protezi çeşidi ise silikon içerikli olanıdır. Bu tür de kendi içinde içeriği sıvı jel silikon  ve koheziv silikon yani akıcı olmayan jel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kohesiv jel silikonlar daha çok tercih edilmektedir.  Bu protez çeşidinde bahsedildiği gibi akışkan olmayan bir jel kullanılmıştır. Dış katı silikonda bir hasar oluşması durumunda içerdiği madde hiçbir yere dağılmadan olduğu yerde kalacağı içindaha güvenlidir. 

        Silikon jel meme protezleri çok daha doğal bir sonuç vermektedir.

Meme protezleri ayrıca şekilleri itibariyle de çeşitlilik göstermektedir. Bunlar yuvarlak meme protezleri ve anatomik ( damla) meme protezleridir. 

• Yuvarlak meme protezi daha çok göğsün üst kısmını dolgun gösterir ve kürenin yarıya bölünmüş şekline benzer. 
• Anatomik meme protezi ise memenin üst polünü daha doğal alt kısmını ise daha dolgun gösterir. 

Meme Protezleri Zararlı mıdır?

Meme protezlerinin vücutta oluşturabileceği yan etkilere oldukça az rastlanmaktadır.

Her operasyon bir risk taşır ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken güvenilir kurumların ve işini bilen ekiplerin tercih edilmesi gerekliliğidir. Yabancı cisim olması nedeniyle son derece hijyenik koşullarda ve mutlaka bir ameliyathane ortamında yapılmalıdır. Doğru tercihler ile yapılan bir meme protezi ameliyatında sonuçlar son derece tatminkardır.

Ayrıca meme protezi kullanan kişilerin emzirme ya da gebe kalma ile ilgili hiçbir sorun yaşamadıklarının da bilinmesi gerekmektedir. Bu çekince ile meme estetiğinden uzak duran kişiler içlerini ferah tutabilirler.

Meme Küçültme Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

Meme küçültme ameliyatları mevcut memelerin vücut ölçülerine göre büyük olması durumunda yapılan bir ameliyattır. Büyük memeleri olan  kadınlar fazla dile getiremeseler de çok ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Bunlara kısaca değinecek olursak, kamburluktan tutun nefes almada çekilen güçlüklere ve yaşanan iskelet ve kas  ağrılarına kadar gidebilen şikâyetleri sıralamak mümkündür. Bu ameliyat için meme gelişiminin tamamlanmış olması önemlidir. Onsekiz  yaşından  sonra meme gelişimi tamamlandığı için bu yaş grubu üstüne uygulama yapılabilmektedir. 

Meme küçültme ameliyatı yapılırken hastaya en uygun olan teknik kullanılmaktadır. Hangi tekniğe başvurulursa vurulsun küçültme işlemi sırasında yapılan işlem fazla meme ve yağ dokusunun ve üzerindeki cildin alınmasıdır. Memenin büyüklüğü ve   yapılan tekniğe göre yaklaşık 2-4 saat gibi bir sürede tamamlanan bir ameliyattır. Ameliyat sonrasında kalan  izlerin belirginlik derecesinin ve hastanın cilt yapısına göre değişiklik gösterdiği unutulmamalıdır.